Yerel basın can çekişiyor, BİK ile Hükümet Seyrediyor!
Gazetemiz Bozkır Postası Genel Yayın Yönetmeni Yunus Yılmaz, yerel basının ve özellikle ilçe gazetelerinin sorunlarını gündemde tutmaya devam ediyor. Yılmaz, her yıl bir önceki yıldan daha az resmi ilan yayınlayan ilçe gazetelerinin kadro zorunluluğunu üçten bire düşürülmesini ve kadroda yer almak için ise, 18 ay zorunluluğunun da derhal kaldırılmasını istedi. İlçe gazetelerinin yayınladığı resmi ilanlardan da, BİK Basın İlan Kurumunun aldığı %15 komisyonun %5’e düşürülmesini istedi.
Yılmaz, “Zor durumda kalan yerel basın ve ilçe gazeteleri kendi kaderine tamamen terk edilmiştir. Sanki ilçe gazetelerinin Büyükşehir Yasasından sonra kapanmasını istediklerini, her şeyin il merkezindeki gazetelere kalmasını, ya da bugünkü iktidar tarafından tekelleştirilen ulusal basına kalmasını istercesine olduğunu iddia ediyorum. Özellikle İlçe gazetelerine BİK ve hükümet tarafından 15 ile 18 yıldır getirilen zorluklarla açık alenen ortadadır. Bu duruma da bugünkü iktidar döneminde getirilmiştir.” dedi.
Hepimizin bildiği gibi Devletimize ait birçok resmi yerlerin özelleştirilmesinden dolayı resmi ilan yayınları da sona ermişti. Bu iktidar gelmeden kamulaştırma ilanları da yayınlanırdı. Ama bu iktidar geldikten sonra kamulaştırma ilanları da tarih oldu. Geri kalan resmi kurumlar da ilan vermemek için, mal alımı, hizmet alımı gibi işlerinde de, ihalelerden kaçtıklarını, doğrudan temin rakamlarının yüksek olduğu için de, böl, parçala ile iş yaptıklarını söyledi. Bu hükümet bu kurumların denetimlerini neden yapmadığını, BİK yerel basının tepesinde nasıl nöbetçi asker gibi duruyor ve takip ediyorsa prosedürlerini, hükümet bu kurumların takibini neden yapmıyor diye de serzenişte bulundu.
Genel Yayın Yönetmenimiz Yunus Yılmaz, böylece hem özel hem de Basın İlan Kurumu ilanlarının neredeyse sıfırlandığını belirtirken, iktidarın ekonomik destek paketinde yerel basına, özellikle ilçe gazetelerine yönelik herhangi bir tedbirin alınmamasını da eleştirdi.
Yılmaz, “Zaten zor durumda olan yerel basın ve ilçe gazeteleri kendi kaderine tamamen terk edildiğini, bu durumlara karşı sanki ilçe gazetelerinin kapanmasını istediklerini, her şeyin il merkezindeki gazetelere kalmasını, yâda tekelleşen ulusal basına kalmasını istercesine olduğunu iddia etti. Özellikle İlçe gazetelerine 15 ile 18 yıldır getirilen zorluklarla bu durumun belli olduğunu söyledi. Yerel basın olan ilçe gazetelerine yönelik acil bir düzenlemeye ihtiyaç vardır. Bu düzenlemenin başında ilk önce zorunlu üç kadro acilen bir muhabir kadrosuna düşürülmelidir. Bunu da Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğünün Yönetim Kurulu yapmalıdır. Sözde Anadolu Basınını temsilen BİK’in yönetim kurulundaki şahıslar ne iş yapar. Onlarda sadece parmak kaldır indir ve huzur hakkı almak için mi oradalar, orası da ayrı bir tartışma konusudur.
BİK Basın İlan Kurumunun ilçe gazetelerine getirdiği zorluklara seyirci kalan hükümet ise, derhal bu önerilerimize el atmalıdır. Zamanında bu iktidarı iktidar yapan yerel basındır. Zamanında ulusal basın mevcut iktidarı yerden yere vururken, o kırsal bölgelerdeki yerel ilçe gazeteleri, bu iktidarı savunuyor ve hep yanındaydı. Ama şu anda o gazeteler, “kendimiz ettik, kendimiz bulduk” diyerek serzenişte bulunsalar da seslerini bir türlü duyuramıyorlar. Duyursalar da, ilgililer duymazdan geliyor ve o güzelim ilçe gazetelerimizi, “kendi kendinize kapanacaksınız” dercesine seyrediyorlar. Artık sesimizi BİK Basın İlan Kurumu duysun. BİK duymuyorsa hükümet duysun. Yerel basının ekonomik olarak can çekiştiğini gördükleri halde, görmezlikten gelenlere yazıklar olsun. Bu durumun vebalini nasıl ödeyeceksiniz diyorum.” diyen Yılmaz, hem özel hem de Basın İlan Kurumu ilanlarının neredeyse sıfırlandığını, “Halkın sesi, gözü ve kulağı durumundaki yerel basının demokrasi mücadelesinin ayrılmaz bir parçası olduğunu da sözlerine ekledi.
Yayın hayatını resmi ilan gelirleri ile devam ettirmeye çalışan yerel basının, ekonomik sorunlara karşı varlık-yokluk mücadelesi verdiğinin altını bir kez daha çizen Genel Yayın Yönetmenimiz Yunus Yılmaz, var olan sorunların üzerine bir de koronavirüs salgınının eklendiğini bildirdi. Basın çalışanlarının koronavirüsten en çok etkilenen kesimlerden biri olduğunu da kaydederken, “Yerel basın uzun süreden beri ekonomik kriz ortamında farklı sıkıntılar içerisinde var olma mücadelesi veriyordu. Kimi gazete sayfa sayısını düşürürken kimi gazete de çalışan sayısını azaltmıştı. Zor şartlarda halkın haber alma hakkı için mücadele eden yerel basın şimdilerde can çekişiyor. BİK ve İktidar, kamuoyunun bilgilenmesi için görev yapan yerel basının sorunlarını görmezden geliyor.
Daha önceki ekonomik destek paketinde yerel basını kurtarmaya yönelik dişe dokunur tek bir madde yoktu. Gazeteler ve halkın haber alma hakkı korunmalıdır. Acilen ve özellikle ilçe gazetelerindeki üç kadro zorunluluğunun bire düşürülmesini ve kadroda yer almak için de, 18 ay zorunluluğun kaldırılmasını tekrarlarken, yayınlanan resmi ilanlardan BİK’in aldığı %15 komisyon bedelinin de %5’e düşürülmesini istiyoruz” dedi.
Hepimizin bildiği gibi Devletimize ait birçok resmi yerlerin özelleştirilmesinden dolayı resmi ilan yayınları da sona ermişti. Bu iktidar gelmeden kamulaştırma ilanları da yayınlanırdı. Ama bu iktidar geldikten sonra kamulaştırma ilanları da tarih oldu. Geri kalan resmi kurumlar da ilan vermemek için, mal alımı, hizmet alımı gibi işlerinde de, ihalelerden kaçtıklarını, doğrudan temin rakamlarının yüksek olduğu için de, böl, parçala ile iş yaptıklarını söyledi. Bu hükümet bu kurumların denetimlerini neden yapmadığını, BİK yerel basının tepesinde nasıl nöbetçi asker gibi duruyor ve takip ediyorsa prosedürlerini, hükümet bu kurumların takibini neden yapmıyor diye de serzenişte bulundu.
Genel Yayın Yönetmenimiz Yunus Yılmaz, böylece hem özel hem de Basın İlan Kurumu ilanlarının neredeyse sıfırlandığını belirtirken, iktidarın ekonomik destek paketinde yerel basına, özellikle ilçe gazetelerine yönelik herhangi bir tedbirin alınmamasını da eleştirdi.
Yılmaz, “Zaten zor durumda olan yerel basın ve ilçe gazeteleri kendi kaderine tamamen terk edildiğini, bu durumlara karşı sanki ilçe gazetelerinin kapanmasını istediklerini, her şeyin il merkezindeki gazetelere kalmasını, yâda tekelleşen ulusal basına kalmasını istercesine olduğunu iddia etti. Özellikle İlçe gazetelerine 15 ile 18 yıldır getirilen zorluklarla bu durumun belli olduğunu söyledi. Yerel basın olan ilçe gazetelerine yönelik acil bir düzenlemeye ihtiyaç vardır. Bu düzenlemenin başında ilk önce zorunlu üç kadro acilen bir muhabir kadrosuna düşürülmelidir. Bunu da Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğünün Yönetim Kurulu yapmalıdır. Sözde Anadolu Basınını temsilen BİK’in yönetim kurulundaki şahıslar ne iş yapar. Onlarda sadece parmak kaldır indir ve huzur hakkı almak için mi oradalar, orası da ayrı bir tartışma konusudur.
BİK Basın İlan Kurumunun ilçe gazetelerine getirdiği zorluklara seyirci kalan hükümet ise, derhal bu önerilerimize el atmalıdır. Zamanında bu iktidarı iktidar yapan yerel basındır. Zamanında ulusal basın mevcut iktidarı yerden yere vururken, o kırsal bölgelerdeki yerel ilçe gazeteleri, bu iktidarı savunuyor ve hep yanındaydı. Ama şu anda o gazeteler, “kendimiz ettik, kendimiz bulduk” diyerek serzenişte bulunsalar da seslerini bir türlü duyuramıyorlar. Duyursalar da, ilgililer duymazdan geliyor ve o güzelim ilçe gazetelerimizi, “kendi kendinize kapanacaksınız” dercesine seyrediyorlar. Artık sesimizi BİK Basın İlan Kurumu duysun. BİK duymuyorsa hükümet duysun. Yerel basının ekonomik olarak can çekiştiğini gördükleri halde, görmezlikten gelenlere yazıklar olsun. Bu durumun vebalini nasıl ödeyeceksiniz diyorum.” diyen Yılmaz, hem özel hem de Basın İlan Kurumu ilanlarının neredeyse sıfırlandığını, “Halkın sesi, gözü ve kulağı durumundaki yerel basının demokrasi mücadelesinin ayrılmaz bir parçası olduğunu da sözlerine ekledi.
Yayın hayatını resmi ilan gelirleri ile devam ettirmeye çalışan yerel basının, ekonomik sorunlara karşı varlık-yokluk mücadelesi verdiğinin altını bir kez daha çizen Genel Yayın Yönetmenimiz Yunus Yılmaz, var olan sorunların üzerine bir de koronavirüs salgınının eklendiğini bildirdi. Basın çalışanlarının koronavirüsten en çok etkilenen kesimlerden biri olduğunu da kaydederken, “Yerel basın uzun süreden beri ekonomik kriz ortamında farklı sıkıntılar içerisinde var olma mücadelesi veriyordu. Kimi gazete sayfa sayısını düşürürken kimi gazete de çalışan sayısını azaltmıştı. Zor şartlarda halkın haber alma hakkı için mücadele eden yerel basın şimdilerde can çekişiyor. BİK ve İktidar, kamuoyunun bilgilenmesi için görev yapan yerel basının sorunlarını görmezden geliyor.
Daha önceki ekonomik destek paketinde yerel basını kurtarmaya yönelik dişe dokunur tek bir madde yoktu. Gazeteler ve halkın haber alma hakkı korunmalıdır. Acilen ve özellikle ilçe gazetelerindeki üç kadro zorunluluğunun bire düşürülmesini ve kadroda yer almak için de, 18 ay zorunluluğun kaldırılmasını tekrarlarken, yayınlanan resmi ilanlardan BİK’in aldığı %15 komisyon bedelinin de %5’e düşürülmesini istiyoruz” dedi.
0 Yorumlar