Önceki yazımda Tolstoy, 1908 yılında, Abdullah el-Sühreverdi’nin Hindistan’da basılmış “Hz. Muhammed’in Hadisleri” kitabını okuduktan sonra Hadis-i Şeriflerden çok etkilendiği ve bir kısmını seçerek bir kitapçıkta derleyip yine aynı yıl “Muhammed’in Kur’an’a Girmemiş Hadisleri” adıyla yayınladığı kitabı üzerinde durmuştum.
Bu yazımda Tolstoy’un seçtiği hadis-i şerifleri ve dünyaya verdiği mesaj üzerinde durmaya çalışacağım.
Yazımın başında şunu belirtmeden yazıma geçmeyeceğim. 
Tolstoy’un açıklama ve mesajları olamasa da biz, Efendimiz(s.a.v.)’in büyüklüğüne inanmış ve iman etmişiz, hadis-i şeriflerin mesajını da asgari düzeyde bir Müslümanın anladığı kadar anlıyoruz.
Ancak, Tolstoy gibi dünya çapında tanınan büyük bir yazarın Efendimiz(s.a.v.) hakkındaki duygularını da çok önemsiyorum.
Çünkü, her insanın anlayışı aynı olmuyor, bazıları farklı kanalların açıklama ve görüşlerinden daha fazla etkilenebiliyor.
Onun için son iki yazımda Tolstoy’un görüşlerine yer verdim. İnşallah, anlamak isteyenler anlar, anlamak istemeyenlere ne diyeyim?
Benim anladığım kadarıyla Tolstoy; gerçek adaletin, eşitliğin, yardımlaşmanın, saygı ve sevginin, kurtuluşun İSLAM’da olduğu mesajını sadece Ruslara değil tüm insanlığa vermektedir. 
Ayrıca, Peygamber Efendimiz(s.a.v.)’in büyüklüğünü görmek istemeyen insanlara hadisleriyle tanıtmaktadır.
Tolstoy’a göre Hz. Muhammed(s.a.v.)’in sevgiye ait sözleri, davranışları, hoşgörü, ahlâk, adalet, doğruluk ve daha birçok değeri, ‘aklı yerinde olan’ bir insanı etkilememesi düşünülemezdi.
Kitabında seçtiği hadis-i şeriflerden bazılarına aşağıda yer verip değerlendirmeyi sizlere bırakacağım.
“Allah’ım! Senden sevgini ve seni sevenlerin sevgisini ve senin sevgine beni ulaştıracak ameli istiyorum. Allah’ım! Senin sevgini nefsimden, ailemden, malımdan, soğuk sudan daha sevgili kıl.”(Tirmizi, Ebu Davut)
“Hakikat, insanlar için ne kadar acı olsa da, hakikati söyleyin!”(Tirmizi)
“Allah Teâlâ’nın en hoşuna giden şey, insanın, kendi çalışmasıyla elde ettiği azıcık kazancından, gücü yetmeyenlere yardım etmesidir.”( Tergib ve Terhib)
“Hiçbir kimse öfkesini yutmaktan daha güzel bir içecek içmemiştir.”(Tergib ve Terhib)
“Cehennem, nefse hoş gelen şeylerle kuşatılmış; Cennet ise, nefsin istemediği şeylerle çepeçevre sarılmıştır.”(Buhari, Müslim)
“Çok fazla yiyip içerek kendi kalbinize yüklenmeyin.”(Tergib ve Terhib)
Allah Teâlâ buyurur: “Ben, gizli bir hazine idim. Bilinmek istedim ve insanı yarattım.”( El-Acluni)
“Allah Teâlâ bazı şeyleri farz kıldı, onları ihmal etmeyin. Bazı günahlara yaklaşılmaması için sınırlar koydu, o sınırları aşmayın. Bazı şeyleri haram kıldı, o haramları çiğnemeyin. Bazı şeyleri de unuttuğu için değil, size olan merhameti sebebiyle dile getirmedi, onları da araştırıp kurcalamayın.”(Dârekutnî, es-Sünen)
“Kim Allah’ın yarattıklarına karşı merhametli olursa, Allah da ona merhametli olur. İnsanların iyilik ve kötülüklerine bakmayarak onlara iyilik et. Başkalarına iyilik yap ki kötülüklerine engel olasın.”(Tirmizi, Ebu Davut)
Hz. Muhammed(s.a.v.)’den sordular ki: “Dinin esası ne üzerine kurulmuştur?” O da şöyle cevap verdi: “Kendiniz için istediğinizi başkaları için de isteyin; kendiniz için istemediklerinizi başkaları için de istemeyin.”(Buhari, müslim)
“Mülayimlik ve itaat, imanın alâmetleri; boşboğazlık ve cerbezeli konuşmalar ikiyüzlülüğün alâmetleridir.”(Tirmizi)
“Zalimlerle birlikte olmaktansa, kendi başına, yalnız kalmak daha iyidir. Kendi kendine olmaktansa hayırlı insanlarla birlikte olmak daha iyidir. İlim öğrenmek isteyene ilim öğretmek susmaktan iyidir. Boş konuşmaktansa susmak iyidir.”(Tergib ve Terhib)
“Herkesin ameli, onun davranışlarındaki niyetine göre değerlendirilir. (Buhari)
“Allah Teâlâ, kendi kazancıyla yaşayanları, kendisine dost yapar.”(Mürşid)
“Gerçek üzere olan o kimsedir ki, kötülüğe karşı sabırlıdır ve kırılmayı unutur.”(Buhari)
“Tevazu ve anlayış olmadan iman olmaz.”(Tirmizi)
“En hayırlınız odur ki, iyilik bulunca Allah’a şükreder, kötülüğe maruz kalınca sabreder. O daima Allah tarafından mükâfatlandırılır.”(Müslim)
“Doğru yolu bulmuş insanlar, tartışmaya girmeselerdi bu yoldan sapmazlardı.”(Tirmizi)
“Kabir, ahiret menzillerinin ilkidir.”(Tirmizi)
“İbadet, dua eden mü’minin ruhunun yükselmesi ile Allah’a kavuşmasıdır.”(Tirmizi)
“Ölüm bir köprüdür, dostu dosta kavuşturur.”(Suyiti)
“Gözlerin zinası bakmaktır, dilin zinası konuşmaktır. Nefis de temenni eder ve iştah duyar. Uzuvlar da bunu doğrular veya yalanlar.”(Buhari, Müslim, Ebu Davut)