Bitmedi bitmiyor, gözlerimiz kur panolarında, füze gibi mübarek durmuyor durdurulamıyor… “Bana ne canım, dolarla ne işim olur” diyen arkadaşlar, markette pazarda fiyatları görünce ne işi olduğunu anlamıştır umarım. “Ben hep 50 liralık benzin alırım” deyip gevrek gevrek gülenler, aldığı benzinle ancak benzin istasyonunun etrafında bir tur atabildiğini görünce de öyle gülebildi mi bilmiyorum ama memleket bırakın gülmeyi kan ağlamaya başladı… Market ürünlerinden başlayıp iğneden ipliğe ne varsa dudak uçuklatacak artışlar hepimizin canını yakıyor… Artık insanlar çocuklarıyla markete pazara gitmeye çekinir oldular… Hakikaten çocuklarla hele ki birden fazla çocuğu olan aileler için, market yada pazara gitmek cesaret işi oldu… Bırakın oyuncak vs. almayı en kötü çikolata bile el yakıyor… Artık marketlerde “onu alamayız, koy yerine, sonra alırım ben sana “ gibi ebeveynçocuk diyaloglarına çokça şahit olmaya başladık…
Bu gidişat nereye kadar böyle devam edecek, ne zaman bu çile bitecek bilmiyoruz, ufukta bir umut falan da yok… Ölüm döşeğindeki hastaya bile bir ilaç verilip bunu içince iyileşeceği söylenir,en azından moral olur hastaya ama bizim için bir reçete falan da sunulmuyor, reçete sunanlarında yetkisi yok maalesef… Gözümüz ekranda kur takibi yapmaktan, gelen zamları konuşmaktan başka işimiz kalmadı… İlkokul öğrencilerimiz bile ekonomik gelişmeleri takip edip konu hakkında görüş bildirmeye başladılar ne yazık ki… Oysa o yaştaki çocuklarımızın konuşacağı bambaşka konuları olmalıydı ama küçücük çocuklar bile ekonomik verileri, Döviz kurunu konuşur oldular… Biz bu çocukların geleceğinden sorumluyuz ve maalesef görünen o ki bu gidişle çokta parlak bir gelecek verebilecek gibi değiliz… İşte bu hepimizin sorunu ve vebalidir…
Değişime ve gelişime direnmemek gerekiyor, yolunda gitmiyorsa herşey bir şeyleri yanlış yapıyoruz demektir ve demokrasilerde bu yanlışın düzeltilme yolu bellidir… Biz çok krizler atlattık, her krizde birbirimize sahip çıkarak, destek olarak, tutunarak ayakta kalmayı başardık yine başarırız, yine ayağa kalkarız, ancak aynı hataları yapıp farklı sonuçlar beklemek sadece zaman kaybıdır… Milletin iradesi bu krizin atlatılmasında en önemli ilaç olacaktır… O gün gelinceye kadar gözümüz ekranda kur takip etmeye devam edeceğiz…
Bu gidişat nereye kadar böyle devam edecek, ne zaman bu çile bitecek bilmiyoruz, ufukta bir umut falan da yok… Ölüm döşeğindeki hastaya bile bir ilaç verilip bunu içince iyileşeceği söylenir,en azından moral olur hastaya ama bizim için bir reçete falan da sunulmuyor, reçete sunanlarında yetkisi yok maalesef… Gözümüz ekranda kur takibi yapmaktan, gelen zamları konuşmaktan başka işimiz kalmadı… İlkokul öğrencilerimiz bile ekonomik gelişmeleri takip edip konu hakkında görüş bildirmeye başladılar ne yazık ki… Oysa o yaştaki çocuklarımızın konuşacağı bambaşka konuları olmalıydı ama küçücük çocuklar bile ekonomik verileri, Döviz kurunu konuşur oldular… Biz bu çocukların geleceğinden sorumluyuz ve maalesef görünen o ki bu gidişle çokta parlak bir gelecek verebilecek gibi değiliz… İşte bu hepimizin sorunu ve vebalidir…
Değişime ve gelişime direnmemek gerekiyor, yolunda gitmiyorsa herşey bir şeyleri yanlış yapıyoruz demektir ve demokrasilerde bu yanlışın düzeltilme yolu bellidir… Biz çok krizler atlattık, her krizde birbirimize sahip çıkarak, destek olarak, tutunarak ayakta kalmayı başardık yine başarırız, yine ayağa kalkarız, ancak aynı hataları yapıp farklı sonuçlar beklemek sadece zaman kaybıdır… Milletin iradesi bu krizin atlatılmasında en önemli ilaç olacaktır… O gün gelinceye kadar gözümüz ekranda kur takip etmeye devam edeceğiz…
0 Yorumlar