İslami Cemaatler bu ülkenin gündeminden hiç düşmediği gibi zaman zaman da yoğun bir biçimde gündemin en önüne geçiriliyor.

Ülkemizin hiçbir sorunu yokmuş gibi son günlerde yine televizyonlarda Milli Eğitim Bakanının konuşması ve 10 Kasım’da Atatürk resmi takmayan teğmen ile bu duruma tepki gösteren teğmenler üzerinden yine tarikat ve cemaatlere saldırılıyor.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf TEKİN, TBMM Genel Kurul'da yaptığı konuşmasının bir bölümünde;
“2023 yılı itibarıyla geçerli 2 bin 709 tane protokolün bulunduğunu; bu protokollerden bin 167 tanesinin resmi kurumlarla, 550 tanesinin STK'larla, 986 tanesinin ise TEMA'dan Kızılay'a bir sürü STK'yla olduğunu; bunların içerisinde sizin 'tarikat, cemaat' dediğiniz, bizim 'STK' dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokol olduğunu; bu protokollerle kendilerine destek olanlara da teşekkür ettiğini; onlarla protokol yapmaya da devam edeceğini" söylemesi.
10 Kasım günü Tuzla Piyade Okulu'nda bir teğmenin “iğnesi olmadığı gerekçesiyle yakasına Atatürk'ün fotoğrafını takmadığı; daha sonra birlik komutanı yüzbaşının teğmene iğne verdiği ve fotoğrafın yakaya takılmasını sağladığı; ancak, bu durumdan rahatsız olan bazı teğmenlerin fotoğrafı takmayan teğmenle arbede yaşandığı” iddiası.
İşte, İslami Cemaatler yaşanan bu iki olay üzerine hedef tahtasına konuldu ve öyle bir suçlamaya tabi tutuldular ki, akıl alır gibi değil!
Yetmedi “laik-tarikat” çatışmasını konu alan bir tv dizisi yayına sokuldu. İlk inceleme ve izlenimlerimde tarikatlar tahmin ettiğiniz gibi aşağılık gösterilmeye çalışılmaktadır.
Normalde dizileri izlemem; bu dizinin ilk bölümünü izledim ve tahmin ettiğimden daha aşağılayıcı ve sinir bozucu buldum ve diğer bölümlerini izleyip sinirlerimin daha fazla bozulmasını istemiyorum!
Eğer yaygara yapıldığı gibi, İslami Cemaat ve tarikatların bu ülkede bir etkisi ve gücü olsaydı bu ve buna benzer diziler yayına konulamazdı!
Ayrıca, bu ülkede kimsenin kimseye hakaret hakkı da olamaz!
Eğer yurt dışında yaşasam ve Türkiye’de yayın yapan bazı televizyonlarındaki  yorumcuları izlesem,  “Türkiye’nin tüm kurumlarını İslami Cemaatler ele geçirmiş, laiklik elden gitmiş” derim ama bu ülkede yaşıyor ve gerçekleri görüyorum!
Televizyonlarda bir sürü cahil adam okulları cemaatler, tarikatlar, imamlar almış diyorlar. 
Eğitimin içinde olan ve okullara giden biri olarak ben niye göremiyorum da bunlar görüyor.
-Güler misin ağlar mısın?
Ne güler ne de ağlarım; kesinlikle bu saldırıların bir plan dahilinde yapıldığından şüphe bile duymam.
Açıklanması bu kadar kolay bir durumda bile yaygara koparılıyorsa elbette ki, bu aşağılık propagandaların arkasında bir şeyler ararım.
Bu konuşmasından dolayı Milli Eğitim Bakanının görevinden alınmasını istiyorlar.
Hiçbir yorumcu, “protokol yaptığınız Sivil Toplum Örgütleri kim, yapılan protokolün içeriği ne, bugüne kadar yapılan protokol kapsamında hangi faaliyetler yürütüldü, bu faaliyetlerin devlete millete zararı olmuş mu…” sorusunu sormuyor.
Varsa yoksa İslami Cemaatler, Tarikatlar! 
Tarifi kabil olmayan bir kin ve düşmanlıkla karşı karşıyayız! 
 Kininizde boğulun bedduasında bulunacağım da, içinde bulunduğum inancım bana beddua değil, insanların hidayetine dua etmemi öğütlemektedir.
Onun için, bunların hidayeti için Allah(c.c.)’a dua ediyorum. 
-Bir de neyine beddua edeyim, bir kişinin imansızlığından daha büyük felaket olabilir mi? 
Kamuoyunda teğmenler olayı olarak yer bulan durum ile ilgili Milli Savunma Bakanlığı kamuoyunu aydınlatmak üzere bir açıklama yapmıştır. Açıklama oldukça makul ve tatmin edici bir açıklama olup dileyen açıklamanın tamamına ulaşabilir.
Konumuza dönersek;
Aslında bu yazıyı yazarak pislik bir tartışmanın içerisinde olmak istemiyordum; ancak, olumsuz algılardan etkilenen o kadar çok kişi var ki, belki bir kişinin bile olsa bu olumsuz algılardan kurtulmasına vesile olurum düşüncesiyle yazıyorum. 
İslami Cemaatlere yönelik yapılan kasıtlı, cehalet kokan, bel altı saldırılara dayanamıyorum!
Bu kadar saldırıya rağmen İslami Cemaatler niye suskun ve tepki göstermiyor sorusunu haklı olarak sorabilirsiniz.
Samimiyetimle nedenini bilmiyorum; ancak, İslami Cemaat mensubu insanlar bu pis tartışmanın içinde olmamak için saldırıları sineye çekip sabrediyor, hatta Allah(c.c.)’a havale ediyor olabilirler!
İşte burası çok çok önemli; çünkü, söz ve davranışlarınız Allah(c.c.)’a dokunabilir ki, bu işin sonu hiç iyi olmaz! 
İnsan öyle büyük belalara maruz kalır da nereden geldiğini anlayamaz! 
Benden söylemesi aklınızı başınıza alın söz ve davranışlarınıza dikkat edin!
Ayrıca, sabır veya başka nedenlerle susmalarından haklı olduğunuz gibi bir düşünceye de kapılabilirsiniz; ancak, haklı değilsiniz ve haklı olmadığınızı toprağın üstünde olmasa da altında mutlaka göreceksiniz ama size bir fayda sağlamayacak.
Yüzde 99’nun kendisini Müslüman olarak tanımladığı bir ülkede İslam’ın öğretilmesi ve yaşatılması için çalışan İslami Cemaatlere karşı olmanın hele hele hakaret etmenin hiçbir  haklı gerekçesi olamaz.
Maalesef, İslami temel alt yapısı zayıf olan Müslümanların bir kısmı bilgi eksikliğinden bir kısmı şer odaklarının akla uygun gibi görünen şeytani tuzaklarını görememektedirler.
Eğer, bilgi sahibi değilseniz mutlaka etkilenirsiniz. Onun için bilgi sahibi olunuz ve emperyalist projelerin bir parçası olmayınız.
Aslında herkese o kadar çok söyleyecek sözüm var da susuyorum ama isyan noktasındayım!
Eğer azıcık duyarlılığınız varsa bu yazıyı paylaşın ki, duyarlılıklar çoğalsın!